Amaç: Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı (DNKT) nedeniyle endonazal endoskopi eşliğinde Ritleng yöntemi ile yapılan bikanaliküler silikon entübasyon uygulamasının klinik sonuçlarının değerlendirilmesidir.

Gereç ve Yöntem: Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığ nedeniyle Ritleng yöntemiyle lakrimal entübasyon yapılan 21 hastanın 24 gözü retrospektif olarak incelendi. Tüm hastalara aynı cerrah tarafından endonazal endoskop eşliğinde bikanaliküler silikon entübasyon uygulandı. Hastaların postoperatif şikayetleri, işlem sırasındaki ve sonrasındaki komplikasyonları incelendi. Klinik başarı, şikayetlerin ve tıkanıklık bulgularının düzelmesi olarak değerlendirildi.

Bulgular: Lakrimal entübasyon, tüm hastalara endonazal endoskop eşliğinde başarı ile uygulandı. Olguların 13’ü erkek (%61,9), 8’i kız olup (%38,09) yaş ortalaması 4,54 yıl (yaş aralığı, 2-8 yıl) idi.,Ortalama tüp kalım süresi 5,9 ay (1 hafta-9 ay) ve tüp alındıktan sonraki ortalama izlem süresi 18 ay (veri aralığı: 2-60 ay) idi. Toplam 24 gözün 3’ünde, postoperatif 1. haftada, tüpler hasta tarafından istemsiz olarak çıkartılmış olup, 2’sinde epifora şikayeti devam etmekteydi. Diğer bir olguda epifora şikayetinin devam etmesi nedeniyle postoperatif 3. ayda tüpü çıkarıldı. Toplam 24 gözün 21’nin (%87,5) takiplerinde epifora izlenmedi. Hiçbir hastada punktum erozyonu, kanaliküler hasar, korneal abrazyon, epistaksis ve piyojenik granülom gibi komplikasyonlar gelişmedi.

Sonuç: Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığında, endonazal endoskopi eşliğinde Ritleng uygulaması, yüksek başarı oranı sağlayabilen etkili ve güvenilir bir yöntemdir.

Anahtar Kelimeler: Endonazal endoskopi, Konjenital nazolakrimal kanal tıkanıklığı, Ritleng yöntemi, Silikon entübasyon

 

 

 

Objective: To evaluate the clinical results of endonasal endoscopic bicanalicular silicone intubation with the Ritleng method for congenital nasolacrimal duct obstruction (CNDO).

Material and Method: 24 eyes of 21 patients who was intubated with the Ritleng method for CNDO were analyzed retrospectively. Bicanalicular silicone intubation with endonasal endoscopy were done by the same surgeon to all patients. Postoperative complaints of patients, peroperative and postoperative complications were analyzed. Improvement of complaints and symptoms of obstruction was considered as the evaluation method for clinical success.

Results: Lacrimal intubation was applied success fully with endonasal endoscopy to all patients. The mean age of the patients was 4.54 years (avgerange, 2-8 years), of whom 13 (61.9%) were male and 8 (38.09%) were female. The mean tube remaining time was 5.9 months (1 week-9 months) and the mean follow-up time after tube removal was 18 months (2-60 months). For 3 of 24 eyes silicone tube s were removed in voluntarily by the patients in postoperative first week, lacrimal symptoms were continued in 2 of them. Tube was removed in the 3th month forin only one eye since the lacrimal symptoms progressed. No lacrimal symptoms were obser ved during follow-up for 20 (87.5%) of 24 eyes. None of the patients had complications such as punctum erosion, canalicular damage, corneal abrasion, epistaxis and pyogenic granuloma.

Conclusion: Ritleng method with endonasal endoscopy for CNDO is effective and safe procedure that yields a high success rate.

Keywords: Endonasal endoscopy, Congenital nasolacrimal duct obstruction, Ritleng method, Silicone intubation